16 Şubat 2014 Pazar

 hikayesi olmayan birine aşık olmak... tuzsuz bir yemek,mezesiz rakı masası gibiydi,keyifsiz bir filmdi belkide.yaşadığım hikayeler ve başıma gelenler bir yana dilimde bi çok hikaye saklar dururdum ya çok severdin sen,hala da seversin bilirim,hikayeden çok beni seversin hem.kendinden çok ben,öyle alıştırmışsın ki üstelik buna, bilmeden bencillik sarmış ruhumu şimdi mezesi olan rakı masasında anlıyorum bunu bir başıma fotoğrafına bakıp sessiz ve sensiz yudumlarken bu mucizeyi..miladını doldurmuş bi hayata sahip olduğumu düşündüğüm zaman dilimlerinden çok çok sonraları tanışmıştık ama ben hep sisteme kurban olmuş ruhumu huzura erdirmek hayalindeydim belki de halen öyle bir hayale sahibim bilmiyorum.bildiklerimden de uzaklaşıyorum bu günlerde ; dedim ya beni kendinden çok sevmen bencil yaptı beni bunu şimdi anlıyorum ve üstelik 2. dubleye daha yeni başladım ; hep değil arada yapıyorum bunu ; bi büyüğe danışmak diyor kimileri.

 farklı iki ruha sahip olduğumuzu bizi yaratan öncelikli olmak üzere başta sen,ben ve şahitler huzurunda bir kez daha söylüyorum ki ; farklılıklardır bizi bir arada tutan.kafam gelgitlere kurban ediliyor hergün onlarca kez ama görüyorum ki beklentilerinin aksine bir yola doğru sürüklenmekteyim ve hiç beklemedğin anlarda bana göre çok acayip şeyler yapan ben ; bazen yok oluyorum,olamıyorum...varoluşlarım hiçbirini telafi etmez mi diye düşünüyorum;düşünmekle olmaz diyosun yaşatıyosun gerçeği ; her daim sevmek yeter di hani diyorum kendime ama hep söylenmelerim kendi kendime... beklentilerinin karşılığını boşa çıkardığım için .....

 son satırlarım bunlar işte sevilesi kadın,ben hariç herkesin yanında olmak için çabaladığı kadın,kalbimde olan kadın ve bir tek benim zamanında yanıbaşında olamadığım kadın...
bir insana göre az ama kelebeğe göre tahmini imkansız zamandan sonra yazayım dedim yeniden , ve daha yazarken ilk satırı ; hislerimizi kelebek ömrü gibi yaşadığımız geldi aklıma , anlık öfkelerin anlık coşkuların ve anlık mutlulukların kurbanı edildiğimizin resmine bakıyorum şu an ; tek bir şehit haberi geldiğinde galeyana gelip sayfa sayfa yazılar yazanlara,diğer tarafta '20 terörist etkisiz hale getirildi' haberinden sonra oh çekenlere , bazen milli maçlar da dahi sırf zıt fikirde diye rakip takımı övenlere , kanla beslenmesine rağmen barış diyenlere .. bakıyorum ve sadece bakmakla kalıyorum..başka diyarda başka bir zamanda bir papazın dediğini ters anlamışgillerden olduğumu anlıyorum 'kişi bişeyleri değiştirme hayalini kuruyorsa önce kendinden başlamalı' lafına inat bencillikten kendine toz kondurmayan,bana dokunmayan yılan sittin sene yaşasıncılardan olmaya itildiğimizi anlıyorum ve sonra bir kez daha geride kalan satırlara bakıyorum ki gördüğüm biraz kaos biraz isyan.