18 Kasım 2011 Cuma
farklı hayatların sorunları
9 Kasım 2011 Çarşamba
başlarken yazılan son
4 Kasım 2011 Cuma
elma !
hata..
4 Ekim 2011 Salı
aynadaki kadın
19 Ağustos 2011 Cuma
farklı
Aynı olmak zorundamıydı ruhumuz.. başka dünyanın insanlarıyız - klişeden uzak..ama basmakalıp izler taşımalıyız biraz,baştan sona yeniliği kim ister ki..köprüleri yıkmak gerek eskiden kaçış için ama ağladığımızda sığındığımız limanlarda kabotaj ilan edilmedi belliki..özgür denizlerde tutsaklığı bir korsanın elinden tatmamışlardanız yada acı çekmiş bağrıyanıkgillerden ..siz hiç... diye başlayan binlerce soruya verilcek tek bir cevabımız da yoktu ama hayalleriniz neler deseler kelam etmekten biz yorulmazdık,henüz dost sofrasında bir ağırlığımız olmasada kişi başına düşen dost tavsiyesinden payımıza düşene razı olmayı öğrendik..öğrenmenin yaşı yokmuş ya hani aşkın yaşı yoktura benzetip ---her aşkı- chimborozo ötesi lisans almaya çabaladık ömrümüz yettiğince.. ayrı dünyanın insanı olup aynı aşk ı farklı bedenlerle öğrenme isteğinde dünya birincisi olmanın paha biçilemez gururunu yaşamak, bize heraşkın bir sonu var’ı unutturmaz lakin her son yeni bir başlangıca gebedir,düşük yapma ihtimali yok değil ama sezeryanlar bugünler içindir çarenin tükenmediği demokratik çelişkilerde.sahi biz hiç ölü doğmuşmuyduk ?
3 Mayıs 2011 Salı
istismar'a dair
cinsel istismar suçlularını hadım edince çözüm kökten sağlanacak'a olan inanış sahipleri; tabu olarak gördüğünüz şey yüzünden tacize uğrayan çocuklarımız var bizim...bedenine dokunan ellerin uzandıkları yerlerin farkında olamayan,daha fizyolojik olarak kendini tanımayan o küçücük bedenler sevildiklerini sanırken masumca ; kurban oluyorlar...
aman kızım ayıp , oğlum sakın ha günah sözcükleri yerine onlara hayatı öğretin çünkü günümüzde hayat sanıldığı kadar masum değil !!!
26 Nisan 2011 Salı
mecburiyetin.....
dost ağızlardan bi kaç kelam duyalım dedik;söylenen sakız arkası fallarından da vahimdi ;' bu da gelir bu da geçer'... hayatında en az bir kez şehirdışına çıkmış herkesin bilebileceği en meşhur kamyon arkası yazısıdır özünde bu laf ; ama ne demişler çok gezen değil çok okuyan bilir!!!
ve sonra bi dönemler abi(ağabey) olduğumuzu hatırladık;kpss den 60 üstü puan alıp öğretmen olamasak da (yerli malı yurdun malı ithalatın allah belasını versin) hayatı öğretiyoruz diye mutlu olurduk ama sonraları samimiyetin yerini yalakalık aldığını öğrendiğimiz an .. zaten mecburiyet çoktaaaaan bizi oturtmuştu kucağına.mecburen müziğe ara verdik,ve erteleme şansımız olsada mecburen kışlaya girdi birimiz ve evlendi kimimiz(aşk bu mecburiyeti olmaz diyenler;nefretin üvey evladıdır aşk)
ve şimdi bir kez daha mecburiyete kurban verelim kendimizi..susalım istemeyerek; çocukken kimse bana istemediğim bişeyi yaptıramaz derken birşeyi atlamışım ; zamanla yarışırsın ama zamana karışamazsın..iyi geceler...
10 Şubat 2011 Perşembe
pişman
anneme bir kez olsun seni seviyorum demediğim için en büyüğünü yaşadım pişmanlığın.hayatın uzunluğunu ben belirlerim diye düşünen bir meczup gibi umarsızca yaşarken o zamanlar,kısacık zamanda tüm benliğimi farkında olmadan emen dost yüzlü yalancılara sittir çekmediğim için de pişmanım tam şu an. bir dakika sonra bu an'ın da geçmiş sınıfına gireceğini bile bile hala ve hala üç maymunu oynamaktan vazgeçmediğim için sanırım anca mezarımda pişman olacağım...af dileyeceğim tek şey; arş'a yükselen ruhum olacak ve zaten o da bi gün geçmişte kalacak...
8 Şubat 2011 Salı
nüfus-u aşk
28 Ocak 2011 Cuma
cinsiyetsiz ...
poker masasında yapılan blöfün aldatma kabul edildiği gibi....floş royal olduğundan bi haber bazıları elimizin ve bazende kemiği yok dilimizin.kırıp döker severek,gelmişine geçmişine söverek anılır içimizdeki kral bilinmez bir destanda,çok yavşak görünür hokkabazlar üzerlerindeki fistanla!
20 Ocak 2011 Perşembe
Tanrı-dan öte...
Büyük şehirlere aşk küçük gelir derlerdi,inanmazdım...
Ama sen yavaş yavaş kayıp giderken,
Ben hala bu yalana kanamazdım.
Bilirmisin ki,kaç kez tecavüze uğradı kalbim
Ardında senin.
Kalbime duyuramadığımdan kanamazdım o yalana sevgili!
saflığında ruhumun satılınca kaç akçe edeceğini bilemeden...
Ve son bir kez ellerini tutup gözlerine gülemeden!
Parça başı usulde yitip gitmiştim sen ölürken...
Tanrı arş'ın ötesinden secde eden ruhumu görürken,
O bile utandı benliğinden.
Yarattığı duygudan,ruhtan!
Kendinden başka ilah nasıl,tapınmak nasıl olurmuş
Görüp kitaplarından bile utandı
Ve belkide ilk kez sancı çekti.
O yüzden isyanıdır ki, aşk artık çok utanmaz sevgili...
Noktadan virgüle..
Asırdan güne geçer oldu...